düz çizgili büyük defter seçilir, kurşun kalemle sayfa düzenine ve yazım kurallarına uygun olarak tema ile ilgili aklımıza gelen şeyler yazılmaya başlanır.
bittiğini düşünerek sayfayı artık yırtmaya karar verirsin ama sayfa çaprazlamasına yırtılıverir. aynı şeyleri tekrar yazarsın ama bu sefer daha üstünkörü olur.
ertesi gün herkes sınıfta yazdığını okur.
seçimde oy kullanmaya gittiğimizde aklımıza gelen nostaljik bir histir
-
-
70 puan türkçe, 30 puan kompozisyon. hoca beğendiklerini okurdu bazen, benimkini asla beğenmezdi. çünkü misal aq kızı bir sepetteki yumurtalar olmuş, yumurtaların ağzından yazmış. ben yazamazdım öyle şeyler.
-
yazar olacağımı düşündüğüm yıllarda favori kişisel gelişim aktivitemdi.
-
türkçe derslerini hep sayesinde yüksek puanla geçerdim. kompozisyon bizim işimiz
-
bütün okul hayatım kompozisyon birincilikleri, öğretmen övgüleri, yetenek güzellemeleriyle geçti. yetişkinliğim de eşe dosta metin yazmakla. çok da bir faydası yok üstüne külfet. herkes bir şey istiyor. yapay zeka ile biraz huzur buldum.
-
2 çift cümle yazamayan ve bu etkinlinle dalga geçen elemanlar vardı. kültürsüz olduklarını düşünürdük. kitapsever ve yazmaya meraklı arkadaşlar (ben sanırım) gercek dünyayı tanıyana kadar bu hoyrat arkadaşlar paranın içinden geçti.
genelleme içerir.