duygucahili 1. nesil yazar

psikoloğum. işimi doğru düzgün yapmak istiyorum ama sekülerler silkelenmek için yalvarıyor. henüz seküler silkeleme faaliyetinde bulunmasam da en çok hipnoz ve bilinçaltı temizliği talebi alıyorum.

iki adet sokak mahsulu dişi tekir kedim var. biri yaşlı ve diyabet (10), diğeri genç (1.5). sabahtan akşama kadar yaşlı olanın ilaç saatlerini kovalıyorum, genç olan da ortalığın içinden geçiyor. yaşlı olan saat akşam 11den sonra ışıklar kapatılmazsa bağırmaya başlıyor. genç olan kablo kemiriyor, kulaklıklarımı çalıyor, olmadık zamanlarda çamaşırlarımı ağzında salona getiriyor.
evi iki kedi ele geçirmiş durumdalar. kocaman bir cehaletin içindeyim ama evlllaaaatt sevgisiyle sınanıyorum.

cehaletin kalbinden, doğudan çıkmış bir fikir adamıdır.

ankara kızılay metro altında yüksel caddesine yakın olan çıkışta sürekli denk geldiğim mankene giydirilmiş cehalet. bir sosyal deney olarak koyulduğunu düşünüyorum, önünden her geçtiğinizde bir başka dayıyı kitlenmiş izlerken yakalamak mümkün. bakalım kaç güne mankeni ellemeye başlayacaklar

hipermetrop. yakını görememeye inanmıyorum, seküler uydurması bi rahatsızlık.

16 mart 2024 @narsistik zedelenme kişisini sözlüğe girmesi için ikna edip sözlüğü beni roastlamak için kullanması rezaleti

kısa boylu erkeklerin korkulu rüyası

çok bilmiş çocuk sevilmez. ama seküler çok bilmiş çocuk hiç çekilmez. iticidir.
(bkz: filozof atakan)

bu sözü yeterince kullanırsanız alyuvarlaklarınızın sayısında azalış yaşanabilir.

tıp bayramından iyidir.

çapa'nın gururu

ortaokul din derslerinde hocayla kavga eden çocuktan tutun da eylemlerde polise şiir okuyan adama kadar hepsinin suratında görürsünüz o temkinsizliği. bu sekülerlerin başında da bütün çocukluğum boyunca din dersi almamam için müdürle kavga eden babam gelir. henüz dayak yememiş olması ise merak konusudur.

tendon zedelenmesi.
(umut sarıkaya did it)

aşkito muyum ben? kim var senin karşında?

aşk meyvesi değillerdir.